Sayfalar

" Run. Run. Cling to life ."

Cuma, Ağustos 09, 2013

O Kadın Yanılgısı

"Onun peşinden koşmayı neden bıraktın? Aradığın kadın o değil miydi?"

-Aradığım kadının o olduğunu sanmıştım. O, benim onu sevdiğim gibi başkasını seviyordu. Hiçbir zaman benim onu sevdiğim gibi beni sevmeyeceğini anladım. Onun aradığı adamın ben olmadığımı anladığımda ve bunu tam olarak hazmettiğimde peşinden koşmayı bıraktım. Eğer aradığım kadın o olsaydı, onu bırakmış olacağımı hiç zannetmiyorum.

"Onu sevdiğini ona söylemiş miydin?"

-Evet, söyleyebildiğim en güzel şekillerde ve birden çok defa. Söylemekten çok, ona kimsenin onu benim sevdiğim kadar sevemeyeceğini hissettirdim. Bunu yalan söylemeye ihtiyacı olmadığını düşündüğüm bir anda bana söylediklerinden anlamıştım. Kendisini şimdiye kadar kimsenin benim onu hissettirdiğim kadar özel hissettirmediğini söylemişti. Korkarım ki ona bunun hep kalıcı olacağını ve başka kimseyi onun kadar sevemeyeceğimi hissettirdim sanırım. Bu yüzden o, arada bir çok mutsuz ve ümitsiz olduğunu farz ettiğim zamanlarda ona karşı hissettiklerimi kendisine hatırlatmam ve bir şeylerin hala aynı olup olmadığını öğrenmek için benimle iletişime geçer.

"Eğer bir gün duyguları değişir de sana aradığı adamın sen olduğunu hissettirirse ya da peşinden koşarsa, ona olumlu cevap verir misin?"

-Eğer bir gün cidden duygularının değiştiğini bana gerçekten hissettirebilirse o gün benim de duygularım değişebilir ve olumlu cevap verebilirim belki. Aradığım kadın olmaya herkesten daha yakın, ama aradığım kadın değil. O gün geldiğinde bu cümlemi yalanlayıp kendimi inandırsam bile. Olumsuz cevap da verebilirim kim bilir, belki de karşıma gerçekten aradığım kadın çıkar. O güne ve getirdiklerine bağlı açıkçası. Umarım onun aradığı adam olmam. Çünkü o, aradığım kadın değil.

"Onu hala seviyor musun peki?"

-Evet. Ama bahsettiğim sevgi, eşsiz denebilecek bir sevgi değil. Yani, ben birçok kişiyi sevdim ve seviyorum. O da onlarla beraber, farklı değil. Eşsiz ve gerçek bir sevgiyi zaten şimdiye kadar kimseye karşı hissetmedim. Umarım bir gün birine karşı bu duyguları gerçekten hissedebilirim.

"Peki o kadın karşına çıkacak mı sence? Çıkarsa o olup olmadığını anlayabilecek misin? Anlarsan, nasıl anlayacaksın?"

Bence eninde sonunda karşıma çıkacak o kadın. Yeterince yaşayabilen herkesin karşısına çıkıyordur bence. Belki geçmişinden, belki birden bire. Aradığı kadının yanında olduğunu, ona dikkatli bakmadığı ya da kadın kendisini gizlediği için fark edememiş olabilir. Yanılmadığımı düşünüp, tekrar yanılabilirim. Belki ikinci sefer bir kadın yeniden aklımı başımdan alır ve ona karşı daha önceden kimseye hissetmediğim derecede duygular hissedebilirim. Bence önemli olan aklım yerine geldiğinde onun hala aradığım kadın olup olmadığını düşünmem. Eğer bunda karar kılarsam aradığım kadın odur zaten şüphesiz. Ama ikinci seferde aklım, bir daha hiç yerine gelmeyebilir.

"Hep ihtimaller üzerine konuşuyorsunuz, bu konu bu kadar karmaşık ve belirsiz mi sizin için?"
Kısmen. Ama konu değil, belirsiz olan kendim. Her şey insanın algısında ve isteme arzusunda. Karşınıza daha çok seveceğiniz ve sizi daha mutlu edecek şeyler her zaman çıkabilir. Belki de sizi daha iyisini aramaktan vazgeçerebilecek kadın vardır sadece. Belki de o kadın diye kesin ve değişmez bir şey yoktur.

Kesin konuşmamamın sebebi bu konunun hiçbir zaman kesin olamayacağını düşünmemdir. Yani herkesin osu da kendine, doğrusu da.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Surprise me!